Yerli İlaç Çalışmasında Başarı

Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) ve Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi (KAEÜ)'nden bilim insanları, meme kanseriyle mücadelede önemli bir adım attı. Kimyager, biyolog ve fizikçilerden oluşan ortak ekip, laboratuvar ortamında meme kanseri hücrelerinin büyümesini engellemeyi başardı. Uzun yıllardır süren araştırmaların meyvesi olan bu çalışma, Türkiye'nin yerli ilaç üretimindeki potansiyelini gözler önüne seriyor. Ekip, hidrazon bileşiğini içeren bakır bazlı yeni bir bileşik sentezledi. Bu bileşik, Dünya Sağlık Örgütü'nün dirençli bakteri listesinde yer alan türlere karşı da etkili olduğunu gösterdi. Bu buluşun hem antibiyotik direncine karşı mücadelede hem de kanser tedavisinde önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Bakır Komplekslerinin Etkisi

Bakırın, insan vücudunda çinko ve demirden sonra gelen üçüncü önemli element olduğunu vurgulayan araştırmacılar, bakır komplekslerinin yan etkilerinin düşük ve hücresel direnç riskinin az olduğunu belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre meme kanseri önemli bir sağlık sorunu. Bu bağlamda, bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisindeki önemi de biliniyor. Araştırmacılar, sentezledikleri bileşiği MDA-MB-231 meme kanseri hücre hattı üzerinde test etti. Bu hücre hattı, geç evrede ortaya çıkan, üçlü negatif ve agresif bir kanser türünü temsil ediyor. Sonuçlar, bileşiğin düşük dozlarda bile kanser hücrelerinin büyümesini durdurduğunu gösterdi. Bu, Sağlık alanında büyük bir umut ışığı oluşturuyor.

TÜBİTAK Desteği ve Gelecek Planları

Araştırmacılar, elde edilen sonuçların sadece laboratuvar ortamında elde edildiğini ve daha fazla denemeye ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Çalışmanın potansiyel yerli ilaç olması yönünde yenilikçi bir alternatif oluşturduğunu düşünen ekip, TÜBİTAK projesi kapsamında çalışmalarına devam ediyor. Proje, Türkiye'nin ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesini ve yerli ilaç üretiminin teşvik edilmesini hedefliyor. Bu sayede hem maliyetlerin düşürülmesi hem de Türkiye'nin ilaç bağımlılığının azaltılması amaçlanıyor. Ekip, patentli üretim aşamasına geçmeyi ve klinik çalışmalarla bileşiğin yan etkilerini detaylı bir şekilde incelemeyi planlıyor. Bu çalışma, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde yürütülerek, Dünya çapında meme kanseriyle mücadeleye katkı sağlaması bekleniyor.