Çankırı'da yaşayan genç bir işletme sahibi, ailesinden devraldığı tespihçilik geleneğini sürdürüyor. 20'li yaşlarındaki bu genç adam, dedesi ve babasının geniş tespih koleksiyonlarının arasında büyüdü ve çocukluğundan beri bu sanatla iç içe oldu. Ortaokul yıllarında kendi koleksiyonunu oluşturmaya başlayan genç girişimci, lise eğitiminin ardından kendi iş yerini açtı ve kısa sürede müşterilerinin beğenisini kazandı. İş yerinde sadece tespih satışı yapmıyor; kuka, kehribar, katalin ve bağa gibi farklı malzemelerden özel tasarım tespihler de hazırlıyor. Müşterilerinin isteklerini titizlikle karşılayan genç usta, her tespihe ayrı bir özen gösteriyor. Genç adamın özel koleksiyonunda ise 60'ı aşkın değerli tespih bulunuyor.

Aileden Gelen Bir Miras

Ailesindeki tespih merakının uzun bir geçmişi olduğunu belirten genç işletme sahibi, dedesinin Çankırı'nın tanınmış tespih koleksiyoncularından biri olduğunu ve 1970'li-80'li yıllarda tespihlerinin değeri nedeniyle araba takası bile yaptığı hikayelerini anlatıyor. Babasının da geniş bir koleksiyonu olduğunu söyleyen genç adam, "Bu işin ticarete dönüşmesi benimle başladı" diyor. Tespihçiliği bir meslek olarak değil, aynı zamanda bir sanat ve kültür mirasını taşıma görevi olarak görüyor.

El Emeği, Göz Nuru Tespihler

Genç usta, tespih yapım sürecinin her aşamasına büyük önem veriyor. Malzeme seçiminden işlemelerine kadar her detayı kendisi inceliyor ve müşterilerinin isteklerine göre özelleştiriyor. "Tespihin işlemesini kendim yaparım. Bu benim için sabır tanelerini şekillendirme biçimidir. Keza tespih, aynı zamanda sabır taneleri olarak geçer," diyor. Her müşterisinin farklı bir tasarım istediğinin altını çizen genç adam, her tespihin o kişinin duygularını ve aşkını yansıtması gerektiğine inanıyor. Gümüş işlemelerinden püskül seçimine, tasarım ve sistemine kadar her detay, müşteri memnuniyetini hedefliyor.

Çankırı'dan Dünyaya Yayılan Bir Gelenek

Tespihin Türk ve İslam kültüründeki önemine dikkat çeken genç işletme sahibi, bu kültürü yaşatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. "İlk tespihimi 12-13 yaşlarında aldım. Zamanla tespih aşkım büyüdü. Hem seviyorum hem sevdiriyorum hem de bu kültürü devam ettiriyorum," şeklinde konuşuyor. Lise yıllarında her gün farklı bir tespihle okula gittiğini anlatan genç, eski öğretmenlerinin, "Tespihçi olacağın o zamandan belliydi" dediklerini gülümseyerek paylaşıyor. İş yerini sadece bir tespih dükkanı olarak değil, bir kültür merkezi, bir mutluluk noktası olarak görüyor ve müşterilerinin mutluluğuna önem veriyor.